İnsan-ı Kamil – 42. Bölüm (Refref-i Âlâ)

İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî

             

Bu eserden beklenen odur ki; 
Salik için , en yüce refikîne ileten ola..
Ama, ince, düşünceli, nazik, kibar arkadaş gibi..


42. BÖLÜM

R E F R E – İ   Â L Â

REFREF-İ  ÂLÂ:  İlâhi azamet makamından ibarettir..
Varlıklara ve zatî işlere dairdir..

İşbu varlıklara ve zatî işlerle ilgiyi, bizzat ulûhiyet vasfı gerektirmiştir..

Özellikle zatî işler, bir çeşit üzerine dönmez;
çok çeşitleri vardır.. Ancak, o zatî işlerden her çeşit:

–  R E F R E F-İ –  L  ..

Adı ile söylenir.

Bu manada söylenen her REFREF ise.. İlâhî azamet makamından ibarettir..
İsterse, iktiza ettiği durumları ile ayrıntılı olsunlar..

Zira onlardan her biri, zata bağlı bir şan alışı itibarı ile,
azamet makamının aynıdır..

Sonra.. onlarda, fazilet yönleri ile, bir düşüklük de yoktur..
Yani: Birinin, diğerinden daha değerli oluşu..

Zira: Anlatıldığı gibi bir fazilet üstünlüğü, ancak
isimlere ve sıfatlara dair iktizalarda olur..

Burada anlatılan işler ise.. Hakkın zatî makamlarına bağlı işlerdir..

Bir misal olarak: KİBRİYA ve İZZET’ i ele alabiliriz..

Fazilet itibari ile, birinin diğerinden üstünlüğü yoktur..  Kaldı ki:
REFREF her ikisinin bir araya gelmişinden ibarettir..

Durum anlatıldığı gibi olunca:

–  KİBRİYA, izzetten daha faziletlidir..

Denemeyeceği gibi:

–  İZZET, KİBRİYA’ dan daha faziletlidir..

Şeklinde bir söz de söylenemez..

Zata bağlı azamet durumu da aynı şekildedir..

Yani: İZZET ve KİBRİYA için söylendiği gibi..

Hasılı:  Gerek anlatılan bu iki zatî vasıf, gerek benzerleri;
zatî iktizalardan ibarettir..

Ama: Zatın kendisi için.. yüce, ilâhi azamet makamı için..

Yukarıda geçen:

–  Yüce, ilâhî azamet makamı için..

Şeklindeki cümlemizde, zatî iktiza için bir takyid, yani:
Bağlılık kokusu vardır..

Bu, yerinde sarf edilen bir cümledir.. Çünkü:
Zatın kendi nefsinde iki iktizası vardır. Şöyle ki:

a)  MUTLAK İKTİZA..
b)  MUKAYYED İKTİZA..

Şimdi bunları biraz açalım..

MUTLAK  İKTİZA:

Bu, zatın kendi nefsine hak bildiği durumudur..

Burada; ulûhiyete, Rahmaniyete ve rububiyete itibar yoktur..
Hatta, bunların benzeri vasıflara da itibar yoktur..

Bunlar, öyle mutlak iktizalardır ki: Kemalât çeşitlerinden herhangi birinin
iktizasından yana mücerreddir..

Buna bir misal olmak üzere:

–  Varlık, sadelik sırflık, ahadiyet vb. şeylerdir..

Diyebiliriz.. Ki bunları, zat kendi nefsi için gerekli kılmıştır..

MUKAYYED  İKTİZA:

Bunu da, zat kendi nefsi için iktiza etmiştir.. Ama, Kemalât çeşitlerinin
herhangi bir çeşidi ile..

Meselâ: İlâhiyat, Rahmaniyet, rububiyet gibi..

Meselâ: İlâhî azamet makamına gerekli olan ilim,
vücud sirayeti ve ihata gibi..

Bunların benzerlerini de sayabiliriz.. Ki bunlar, zatın iktizasıdır..

Burada, İlâhî, Rahmanî ve Rabbanî itibar nazara alınmıştır.. Hatta,
isimlerin ve sıfatların bu sınıfa dahil olanlarını da alabiliriz..

Anlamaya çalış..

Bilesin ki..

–  MUKAYYED  İKTİZALAR..

Adı ile söylenenlerin hemen hepsi, sonunda mutlaka çevrilebilirler..

Çünkü, onların hemen hepsini, Yüce Sübhan Hak zatı için gerekli kılmıştır..

Durum anlatıldığı gibi olunca:

Uluhiyet zatının iktizasıdır..
Rahmaniyet zatının iktizasıdır..

Mertebelere bağlı olmak şartı ile, anlatılan iki vasfın dışında kalanların
durumu da aynıdır..

Mertebeler cihetinden iktiza ettiği her mertebe, zat için olur;
onda takyid yoktur..

Çünkü mertebe, zat iktizalarından sayılır.. Keza onun iktiza ettiği de,
zat iktizasıdır..

Sebebine gelince, bütün bu eşya, yüce ve sübhan olan Allah’ın hakkıdır..

Bu hakkını, ne bir kemâl için, ne de bir noksan için alır:
Zatı için alır..

Onun bütün kemâl durumları ise.. kendi namına zata bağlı işlerdir..

Bütün iktizalar da, zata bağlıdır; mutlaktır..

Ancak, burada bazı işler vardır ki, onları zat durumu mutlak bir şekilde
gerekli kılmıştır..

Sonra.. zatın iktizası bazı işler de vardır ki; mertebe icabı onlara
bazı itibarlar konmuştur.. Ya da, bir azamet makamını anlatmak için..

İşbu mana icabıdır ki:

–  Zatın kendi nefsinde iki iktizası vardır:

a)  MUTLAK  İKTİZA ..
b)  MUKAYYED  İKTİZA ..

Diyoruz..  Bu manadaki inceliği anla..

<– geriileri –> 

Check Also

İnsan-ı Kamil – Abdûlkerîm Ceylî

             İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî              Bu eserden beklenen odur ki; Salik için , en ...