İnsan-ı Kamil – 39. Bölüm

İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî

 

Bu eserden beklenen odur ki; 
Salik için , en yüce refikîne ileten ola..
Ama, ince, düşünceli, nazik, kibar arkadaş gibi..

 

 39. BÖLÜM

Yüce Hakk’ın Her Gecenin Son Üçte Birinde
Dünya Semasına Nüzulü



Bu manada gelen hadis-i şerif şöyledir:

–  “Allah-u Taâlâ, her gecenin son üçte birinde; dünya semasına nüzul eyler
ve sorar:

–  Yok mu ?..  yok mu ?…..”

Bu hadis-i şerif: Yüce Hakkın, varlık zerrelerinden her birindeki
zuhuruna işarettir..


Bu hadis-i şerifte geçen:

–  “G e c e ..”

Lafzından murad: Halka ait karanlıktır.. zulmettir..

–  “Dünya seması ..”

Cümlesinden murad: Halk vücudunun dışıdır.. zâhiridir..

–  “Son üçte biri ..”

Cümlesinden murad: O halkın hakikatıdır ..

Çünkü: Varlık şeylerinden hemen her şey, üçe ayrılır :

a)  Zâhir olan kısmı..  Bunun adı: Mülktür ..

b)  Batın olan kısmı..  Bunun adı:  Melekûttur ..

c)  Mülkten de melekûttan da münezzeh olan kısım.. İşbu kısım için:

–  Ceberut-u ilâhî kısmı..

Diye söylenir..

İşbu kısım için hadis-i şerifte geçen işaret dili ile :

–  “Son üçte bir ..”

Tabir edilir..

Yukarıda, her ne kadar :

                                            – A y r ı l ı r..                                     

Şeklinde bir kelime geçmiş ise de; aslında ayrılma, diye bir şey yoktur ..

Çünkü tek şey vardır ..

Tek olan bir şeyin de: Ayrılması imkânsız olduğuna göre.. elbet onun için :

a)  Bir zâhir düşünmen gerekecek.. Ki bu; onun görünen suretidir ..

b)  Onun için, bir batın düşünmen gerekecek..  Bu da; onun nefsidir .. özüdür ..

c)  Bir de.. onun kıyamını sağlayan bir hakikatı olması lâzım gelir.. Ki bu:

          –  “Son üçte bir ..”

Cümlesindeki işaretten belli olur.

–  Yüce Hakkın tenezzülü ..

Manasına gelince. Bu: Onun kendi tenzih durumunu koruyarak, halkın
teşbih özündeki zuhurudur..

Bu bölümün mevzuu olan hadis-i şerif için, itibar edilecek
bir mana daha vardır ..

Ayrı bir işaretle.. Birinci manadan daha üstün ..

Şunu bilesin ki:

–  “Son üçte bir..”

Cümlesinden murad: O ilâhî sıfattır ki ; Allah kuluna, onunla tecelli eder ..

Zat zuhurunun hakikatı ise.. Anlatılan sıfat tecellisinin sonlarında olur.
Ne başladığı anlarda, ne ortalarında ..

İşbu durum, zevke dayalı bir iştir .. Ancak, keşifle bilinir .. Bu :

–  Keşifle bilinir..

Dediğim şey, anlatılan sıfat tecellilerinin sonlarında olan zatî zuhurdur ..

Sıfatlarda hiçbir şey için, son yoktur .. Burada bir son görülüyorsa ..
bu son, hükmîdir..  Bu ise zat hükmüdür .. Ve :

–  Sıfatlar gecenin son üçte birinde, zat zuhur eder..

Manası çıkar ..

Bu hadis-i şerifte:

“Dünya semasına ..”

                Demenin manası da şudur:

–  Halkının kendisini bildiği isimler âlemindeki sıfatlara ..

Bu isimler ise .. dünya Âlemidir ..

Yüce Hakkın üstün sıfatları vardır ..

Halkın ise .. ubudiyeti, yani: Kulluğu vardır ..

Bu ubudiyet, denaet kökünden doğan dünyadır .. Yani Kulların dünyası..

Yüce Allah’ın isimleri ise.. Halkın kulluk kıyamını sağlayan dünyanın semasıdır.

Hâsılı: Anlatılan itibarlardan çıkan sonuç, yüce Hakkın kullarına
sıfatlarında zâhir olduğudur..

Bunlar, o sıfatlardır ki: Hakkı onlarla bilirler..

Bu bilgileri ise.. sıfatlar, zuhur yönleri ile bitkin hale geldikleri zaman ..

Yukarıdaki cümlenin daha açık manası şudur :

–  Onlar, sıfat zuhuru kemâle ermeden evvel, sıfatla olurlar ..
Yüce Hakkın zatı ile değil..

Sıfat ki: Zuhur yönü ile bitkin hale gelir .. İşte o zaman,
yüce Hakkın zatı ile olurlar; sıfatı ile değil..

Bu manayı anla..

Bu hadis-i şerifte sır yollu bir başka manaya işaret vardır..

Bu mana ise.. kemâl bulmuş zatlar içindir..

Bu manayı şöyle anlatabiliriz..

Bilesin ki:

–  “ G e c e ..”

Lafzından murad, ilâhî zattır..

–  “Son üçte bir ..”

Cümlesinden murad ise.. zata geçiren marifetin kemâl durumudur ..

Biraz daha açılalım..

Yüce Hak için elde edilen marifet, iki yoldan elde edilir:

a)  Bir marifet var ki, kemali ile kavranır.

b)  Bir marifet var ki, kemâli ile kavranması yolu kapalıdır..

–  Zata geçiren marifetin durumu..

Sözümden murad:

–  “Son üçte bir ..”

Cümlesidir ..

Bu manayı biraz daha açalım..

Bir velînin Allah’a marifet babında üç marifeti vardır; onları şu şekilde
sıraya koyabiliriz:

BİRİNCİ MARİFET 

Bu şu hadis-i şerifin manasıdır:

–  “Bir kimse ki, nefsini bildi; gerçekten Rabbını bilen o oldu..

Bunun beyanı daha önce de geçti..

İKİNCİ MARİFET 

Ulûhiyet marifetidir..

Bu ise.. sıfatların cemal yönü ile, zatı bilmeye bağlıdır..

İşbu marifet hali: Nefsi bilmeye bağlı, Rabbın marifeti elde edildikten sonra başlar..

ÜÇÜNCÜ MARİFET :

Ki bu, ilâhî bir zevktir..

Bu zevk, kulun varlığına sirayet eder.. O marifeti, o kul için hakkı olan âlemde
gaybından şehadetine getirir ..

Yani: O kulun cesedinde rububiyet eserleri zuhur etmeye başlar..

Bundan sonra:

Onun elinde kudret olur ..

Diline tekvin gelir.. Yani:

–  O l ..

Emrini yerine getirmek..

Ayağına yürüme gücü verilir .

Gözüne kapalı olan hiçbir şey olmaz ..

Kulağı: Bu varlıkta konuşanın her sözünü duyar ..

Burada anlatılan mana, Resulullah S.A. efendimizin şu hadis-i şerifine işarettir:

–  “..Hatta onun kulağı olurum; onunla duyar.. Gözü olurum; onunla görür ..

İşte.. kendisi batın olduğu halde, Hak onun zâhiri olur..

Buraya kadar anlatılanlardan hâsıl olan mana şudur:

Rabbin nüzulünden murad: Rububiyet iktizası olan, eserleri cihetinden
sıfatların zuhurudur..

Dünya semasından murad: Velinin zâhir olan cismidir..

Son üçte birden murad:
Kulun varlığına sirayet eden ilâhî marifet zevkidir..


Ki kulun kendi fani varlığından geçmesi, tam varlığı bulması
o zata ve marifete dayanır..

İşte..bundan sonradır ki o : Hakkı ile hakikatı bulur ..

Her geceden murad: Zata bağlı her zuhurun, ilâhî vasıf alan
her velîye geleceğidir ..

Bu manaları anla..

İşaret ettiğimiz manaları, bu hadis-i şerifin dış manasından
çıkarmaya kalkışma..

Bu hadis-i şerif üzerine, yaptığımız tenbihle tahakkuk etmeye bak.

Amma, hiç de bu hadis-i şerifin dış manasını bırakma..

Çünkü: Resulullah S.A. efendimizin kelâmı, sonsuz sırları kapsamına alır..

Kaldı ki, onun kelâmının hem zâhiri, hem de batını vardır..

Sonra.. her zâhirin bir batını, her batının da bir zâhiri vardır.
Taa.. kendi zatına kadar..

Bu manaya işaret olarak, Resulullah S.A. efendimiz şöyle buyurdular:

–  “Kur’an’ın iç içe yedi batın manası vardır..”

Onun kelâmı ise..  Allah kelâmının bir şerhidir.

Çünkü onun için şöyle buyuruldu:

–  “O, boştan konuşmaz; konuştuğu kendisine gelen vahiydir ancak..”
( 53 / 3-4 )

Allah-u Taâlâ’dan ona: Salât, selâm, şeref, büyüklük, yücelik ve kerem dileriz..

 <– geriileri –>

Check Also

İnsan-ı Kamil – Abdûlkerîm Ceylî

             İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî              Bu eserden beklenen odur ki; Salik için , en ...