İnsan-ı Kamil – 35. Bölüm (Furkan)

İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî


Bu eserden beklenen odur ki; 

Salik için , en yüce refikîne ileten ola..
Ama, ince, düşünceli, nazik, kibar arkadaş gibi..

 

 35. BÖLÜM

F U R K A N

 

Allah’ın sıfatları FURKAN;
Ve, Allah’ın zatıdır Kur’an..

Cem’in fark durumu tahkiktir;
Farkın da cem’indedir vicdan..

Sıfatların çeşitleridir;
Nam üzere iki cem olan..

Bulunur Tevhid birliğinde;
Zatın hükmü sayılır FURKAN..

Çünkü sıfattır ayrılamaz;
Olmuştur zat için bir şan..

Bilesin ki..

FURKAN: İsimlerin ve sıfatların  hakikatından ibarettir..

Ama, çeşitli görüntülerinin değişik şekillerine göre….

Ve onlar itibar edildikleri durumlarına göre; biri diğerinden ayırd edilir..

Böyle olunca: Fark, Hakkın kendi özünde olur..
Bu oluş ise.. Onun güzel isimleri ve sıfatları cihetinden gelir..

Bu durumdaysa.. değişiklik ortaya çıkar..

Meselâ:

Rahim ismi, şedid isminden başkadır..

Mün’im ismi, müntakim isminden başkadır..

Rıza sıfatı, gazap sıfatının gayrıdır..

Bu manaya, Resulullah S.A. efendimizden rivayet edilen bir kudsî hadisle
şöyle işaret edilmiştir:

–  “Rahmetim gazabımı geçti..”

Bu manada ise.. geçen, geçilenden; fazilet itibarı ile daha öndedir, üstündür..

Bu üstünlük, isimlere has mertebelerde de kendini gösterir..

Meselâ:

Rahmaniyet mertebesi, Rabbiyet mertebesinden daha üstündür..

Ulûhiyet mertebesi ise.. hepsinden daha üstündür..

Böylece, isimler birbirinden ayrılmış oluyor..Aralarındaki fark da,
bu şekilde hâsıl oluyor..

.. Ve en üstün olan fazilet itibarı ile, hükmünü geçirdiği kimseden
daha faziletli olduğu meydana çıkıyor..

Bu fazilet itibarı ile:

Allah ismi, Rahman isminden daha faziletlidir..

Rahman ismi, Rabb isminden daha faziletlidir..

Rabb ismi, Melik isminden daha faziletlidir..

Kalan isimleri ve sıfatları da, bu manaya göre, kıyas edebilirsin..

Anlatılan isim ve sıfatlardaki, daha faziletli olma durumu:
Onların gözde oluşlarına göredir.. 

Noksan veya fazla bir şeyin onlarda oluşu itibarı ile değildir..

İsimlerin ve sıfatların gözde oluş  durumları, fazilet yönüyle, kendilerine
bir üstünlük sağlamıştır..

İşbu sebepledir ki: Bir kısmı diğerine tercih edilmiştir..

Şu yollu yapılan münacaat ise.. anlatılan manaya işarettir:

–  “Cezadan muafatına sığınırım.. Dargınlığından rızana sığınırım..
Senden sana sığınırım.. Sana, tam sena edemem..”

İşte.. zatın özündeki fark budur..

–  “Cezandan muafatına sığınırım..”

Cümlesindeki  “muafat”  Arab edebiyatına göre müfaale babındandır..

Bu manaya göre:

–  Karşılaştırma..

Manasını taşır..  İşbu karşılaşmada ise.. elbette affın üstünlüğü
ceza isimlerini geçer..

Bunun içindir ki: Affa sığınarak, cezadan kaçtı.. Keza dargınlıktan da rızaya sığındı..

Kavlimiz odur ki:
–  Rıza sıfatı, gazab sıfatından daha faziletlidir..

Aynı manada: Ona, zatı ile zatından sığındı..

Bu da doğrudur.. Şu yoldan ki: Fiillerde fark nasıl hâsıl oluyorsa.. aynı şekilde,
sıfatlarda da olur.. Aynı şekilde, zatın vahidiyet durumunun kendisinde de böyledir..

Ancak, zatın vahidiyet cihetinde bu fark belirsiz olmaktadır.. Bu da,
zatın şaşırtıcı hallerindendir..  Ki: Birbirini nakzeden iki şeyi bir araya getirir..

Meselâ: Muhal ile vacibi birleştirir..

Hatta: Akla, ibare ve nakilde muhal görünenleri de cem eder..

Ve sen: Bu işin müşahede zevkini aldıktan sonra, böyle bir birleşmenin olmasını,
zata gerekli hükümler meyanında sayarsın..

Nitekim İmam-ı Ebu Said’ül-Harraz, bu manaya işaret ederek şöyle demiştir:

–  Allah’ı iki zıddın arasını birleştirmekte buldum.. bildim..

Burada bir incelik vardır.. Ki.. bunu: Hemen anlatmamız icab eder..

Sanmayasın ki: Yüce Allah, evvelin, âhirinin, zâhirin, batının
mutlak bir cem’indenibarettir..

Halk, Hak, faziletli oluş, faziletli olmayış, muhal, vacib, madum,
mevcud ve mahdud..

Ve.. bunların dışında kalan; bilinmeyen zıdlardan doğan noksanlar ve zıdlarla..

Bütün bunları o: Zatî bir vasıfla yapar..

Onun hüviyeti ise.. bütün bunların tümünden ibarettir..

İşte.. adı geçen zatın sözünün manası budur..

Anla..

Bu manada bir irfana sahib olursan; tutun, bırakma..

Allah.. Hak söyler..

Doğruya hidayeti nasib eden Allah’tır..

Dönüş onadır.. İltica makamı odur..

<– geriileri –>

Check Also

İnsan-ı Kamil – Abdûlkerîm Ceylî

             İnsan-ı Kamil                                 Abdûlkerîm Ceylî              Bu eserden beklenen odur ki; Salik için , en ...