Gülşen-i Raz -20-

  1. Hangi düşünce bizim yolumuzda şarttır?
    Niçin düşünce bazen ibadet, bazen günâhtır?
  2. Nimetler üzerinde düşünmek yolumuzun şartıdır;
    Fakat Hak’kın Zât’ı üzerinde düşünmek salt günahtır!..
  3. Hak’kın Zât’ı hakkında düşünmek bâtıldır.
    Elde olanı elde etmek, salt muhâl bil!..
  4. Gözün gücü, kudreti olmadığından..
    Parlayan güneşi göremez…
  5. Âyetleri Zâtından dolayı aydınlandılar;
    Zâtı Âyetler aracılığıyla aydınlanmadı!..
  6. Bütün âlem O’nun nûruyla var olmuşken,
    O, nasıl âlem aracılığıyla açığa çıkar?!..
  7. O’nun Zâtının nûru, görünen âleme sığmaz,
    Celâlinin bulutları her şey’i kahreder!..
  8. Aklı serbest bırak, Hak’la berâber ol!..
    Yarasanın gözü, güneşi görmeye güç yetiremez.
  9. Bir yerde, Hak’kın Nûru yol göstericiyse,
    Orada Cebrail’den söz etmek yersizdir!..
  10. Melek, gerçi dergâha yakındır;
    Fakat, benim “Allah katında ki yerime ulaşamaz!..”
  11. O’nun nûru meleğin kanadını yakıyorsa.
    Aklı baştan ayağa yakar!..
  12. En nûrlu zâtın karşısında aklın nûru,
    Güneşe bakmak isteyen göz gibidir.
  13. Basiret sahibi, göze yakın olunca,
    Göz onu idrâk etmekten âciz kalır, kararır…
  14. Siyahlık, bir bilsen, Zâtın nûrudur!..
    O’nun içindeki karanlık, âb-ı hayâttır.
  15. Siyah, ancak gözün aydınlığını alır…
    Gözünü çevir, çünkü orası bakış yeri değil!..
  16. Toprağın tertemiz âlemle ne alâkası var?..
    İdrâk, idrâk etmekten aciz olduğunu idrâktır!..
  17. Yüz karalığı “olsa da olur” (mümkün) varlıklardan, iki âlemde de,
    “Allah” daha iyi bilir, ama – ayrılmaz!..
  18. İki cihânda da yüz karalığı, derviş;
    En büyük sermâyedir, ne eksik ne fazla!..
  19. Ne söyleyeyim ki?.. Bu ince nokta;
    Apaydınlık gece ile karanlık gündüz arasında…
  20. Tecelli nûrlarının sergilendiği bu sahnede,
    Söyleyecek sözüm var; Amma konuşmamak daha iyi!..

Check Also

Gülşen-i Raz -46-

Gâvuroğlunun putu göz kamaştırıcı bir Nûr’dur, Putların yüzünden yansımaktadır!.. O bütün gönülleri kemende vurur da, ...