Gülşen-i Raz -40-

  1. Şarab, mum ve şâhit (güzel) ne anlama gelir?.
    Ne demektir meyhâneye mensup olmak?..
  2. Şarab, mum ve şâhit (güzel) mânânın ta kendisidir…
    O her şekilde tecellî eder.
  3. Şarab, mum ve güzel, irfân nûrudur;
    Kimseden gizli olmayan güzeli de gör!..
  4. Burada şarab billûr kadehtir; mum ise lâmba…
    Güzel de rûhların nûrundan bir kıvılcım…
  5. Güzelden Mûsâ’nın gönlüne bir kıvılcım sıçradı,
    Şarabı ateş, mumu da ağaç oldu…
  6. Bardaktaki şarab ve mum İsrâ nûrudur;
    Ama, şâhit (güzel) en büyük Âyetlerdir!..
  7. Şarab, mum ve şâhit hep buradalar,
    Bir daha güzelden yana gâfil olma!..
  8. Kendinden geçme şarabını bir zaman iç!..
    Belki kendi elinden aman bulursun…
  9. İç şarabı, bil ki seni senden kurtarsın,
    Damlanın varlığını denize kavuştursun!..
  10. Öyle bir şarabı iç ki, şişesi yârin yüzü,
    Kadehi, bâde içen sarhoş gözleridir!..
  11. Şişesiz ve kadehsiz bir şarap ara!..
    Bâde içen, sâkiyi yudumlayan bir şarap..
  12. Bakî olan Hak’kın yüzünden bir şarap iç,
    “Rableri onlara içirir..” sözü olsun sâkisi!..
  13. O şarap, varlık kirinden temiz olmalıdır;
    O sarhoşluk zamanında seni arındırır.
  14. İç şarap ve kendini bu soğuktan kurtar!..
    Çünkü, kötü sarhoşluk iyi adamlıktan iyidir…
  15. Hak’kın kapısından uzak düşen biri,
    Onun için karanlık perdesi, aydınlıktan iyidir!..
  16. Adem’e karanlıktan, yüzlerce yardım ulaştı;
    Ama, iblis Nûrdan dolayı, ebedi lânetli oldu…
  17. Gönül aynası, şâyet parlatılmışsa,
    Orada kendine bakmanın ne yararı var?.
  18. Güzelin yüzünden bir ışık çaktı mı,
    Onda nice kabarcıklar oluşur!..
  19. Cihân ve cân, onda oluşan kabarcıklar gibidir,
    Şarabın kabarcıkları, altında Veliler barınan kubbelerdir…
  20. Onun yüzünden Tekil akıl şaşkına dönmüş, dehşete kapılmıştır;
    Tekil nefsin kulağına da bir halka takmıştır.
  21. Bütün âlem, onun bir meyhânesidir..
    Her zerrenin gönlü, o şarab için bir kadehtir.
  22. Akıl sarhoş, Melek sarhoş ve rûh sarhoş…
    Hava sarhoş, yer sarhoş, gökler sarhoş!..
  23. Onun yüzünden felek ikide bir de tökezlemekte…
    Hava ise, içinden onun kokusunun umudunu barındırmakta…
  24. Melekler, tertemiz bir testiden bir sâf şarabı içmişler,
    Bir yudum tortusunu da şu toprağa dökmüşler…
  25. Unsurlar bu bir yudumdan dolayı sarhoş oldular,
    Bazen suya, bazen de ateşe düşmüştür!..
  26. Toprağa düşen bu bir yudumun kokusundan,
    Bir insan meydana gelmiş ve o feleklere kadar yükselmiştir!..
  27. Onun aksiyle derbeder beden, cân bulmuş;
    Onun aydınlığıyla, donmuş rûh, harekete kavuşup canlanmıştır.
  28. Bütün varlıklar âlemi, onun yüzünden başı dönüyor..
    Tümü, evini barkını terk etmiş…
  29. Biri, O’nun tortusunun kokusuyla akıllanmış,
    Biri ise, saf rengini anlatıp duruyor…
  30. Biri daha yarım yudumda sâdık olmuş,
    Biri ise, bir sürâhiyle aşık olmuş..
  31. Biri, bir kerede yutmuş,
    Şarabı, meyhâneyi, sâkiyi ve sarhoşu…
  32. Hepsini içine çekmiş de ağzını açmış!..
    Şu derya gibi gönüle ve başı dik rinde bakın!.
  33. Bir kerede tüm varlığı yutmuş!..
    İkrârdan ve inkârdan tamâmen ferâgat etmiş.
  34. Kuru ve anlamsız zühdden ayrılıp.
    Meyhâne Pir’inin eteklerine yapışmış.

Check Also

Gülşen-i Raz -47-

O gül bahçesinden yeniden koku aldım, Ve adını “GİZEMLERİN GÜLBAHÇESİ” koydum… Onda gönül sırlarından güller ...