3D Evren Atlası

Evrende gerçekten nerede olduğumuzu görmek için insanlık yararına oluşturulan Dijital Evren’i bugün sizinle paylaşmak büyük şeref. Ve sanırım elimizde bulunan o videoyu oynatabiliriz.

Carter Emmart: Geliştirdiğimiz düz ufuk; sonsuz, sınırsız kaynaklar için ve atıkların giderilmesine yönelik sınırsız kapasite için bir metafor olmuştur. Gezegenimizin sınırlı  olan durumunu Dünyayı gerçekten terkedinceye kadar, atmosferin üzerine çıkıncaya  ve ufuk kendine geriye doğru eğilinceye kadar anlayamadık. Dijital Evren Atlası, Amerikan Doğal Tarih Müzesi’nde geçen 12 yıl boyunca kurgulanmıştır.

Hepsinin bir proje olarak biraraya getirilmesinin, evrenin haritasının tüm ölçekler boyunca kesin olarak yapılması için olduğunu savunuyoruz. Burada gördüğümüz şey, Dünyanın etrafındaki uydular ve
gördüğümüz gibi; Dünya evren karşısında uygun kayıtta. NASA; bu çalışmayı 12 yıl önce Hayden gökevinin yeniden inşa edilmesinin bir parçası olarak destekledi, böylelikle bunu dünyayla paylaşmak istedik.

Dijital Evren; yaptığımız uzay şov yapımlarının, kubbedeki ana uzay şovlarımızın temeli. Fakat burada gördüğünüz şey, İsveç’teki Linkoping Üniversitesi’nde ev sahipliği yaptığımız gerçek stajların sonucu. Bunun üzerinde kendi lisansüstü çalışmalarını yapmak için çalışan 12 öğrencim vardı. Ve sonuç, Uniview olarak adlandırılan bu yazılım ve İsveç’teki SCISS olarak adlandırılan bir şirket olmuştur.

Bu yazılım, etkileşimli kullanıma izin veriyor. Böylelikle, bu gerçek uçuş yolu ve burada gördüğümüz film aslında canlı uçulmuştur. Bu canlı yayını, yaşadığım yer olan Manhattan Aşağı Doğu kısmındaki Dünya Meseleleri (Earth Matters) adlı bir kafeden yakaladım. Ve o, kıyaslamalı kozmoloji üzerine olan bir sergi için Himalayalı sanatının Rubin Müzesi ile birlikte işbirliği yaptığı bir proje olarak yapılmıştır.

Ve böylece, ilerledikçe burada gördüğümüz gibi, gezegenlerin gerçeğine olan yolun sonunu gezegenimizden durmaksızın görürüz. Işık, size ne kadar uzak olduğumuzun duygusunu vererek zamana seyahat eder. Biz ilerledikçe, bu uzak gezegenlerden gelen ışık çok uzun sürmüştür, aslında geçmişe geri dönüyoruz. Çok uzağa geri döndük, en sonunda etrafımızdaki memnuniyeti görüyoruz, Big Bang’in gün
batımı sonrası kızıllığını. Bu, gördüğümüz WMAP mikrodalga arkaplanı. Sadece bu tür memnuniyeti görmek için burada, dışarıda uçacağız. Eğer bunun dışarısında olsaydık;
zamandan önce olması bakımından, neredeyse anlamsız olacaktı. Fakat bu,  görünen evren memnuniyetimiz. Evrenin görebildiğimizden daha büyük olduğunu biliyoruz.

Çabucak geri dönerek, burada başlangıçta sıçradığımız radyosferi görüyoruz. Fakat bunlar pozisyonlar, haritalandırdığımız güneş sistemi dışındaki gezegenlerin en son pozisyonları. Ve buradaki güneşimiz kendi güneş sistemimizle gün gibi ortada. Göreceğiniz şey, burada güneş sistemini gördüğümüz yere ilerlemek için birkaç tabaka arasından gayet çabuk şekilde sıçramalısınız. Bunlar güneş sistemini terkeden ilk dört uzay aracı Voyager 1, Voyager 2, Pioneer 11 ve  Pioneer 10’un yolları.Daha yakınlaşıldığında, Dünya algılanıyor. Ayın uydusu ve Dünya’yı görüyoruz. Bu harita güncelleştirilebilir. Ve yeni veriyi ilave edebiliriz.

Dr.Carolyn Porco’nun Cassini misyonu için kamera P.I’si olduğunu biliyorum. Fakat burada farklı misyon evreleri için renk kodlu Cassini misyonunun karmaşık yörüngesini görüyoruz, ustalıkla geliştirilmiş, öyle ki gezegen Merkür’den daha büyük en büyük uydu Titan’la olan 45 raslantı, yörüngeyi misyon evresinin farklı kısımlarına döndürecektir.

Bu yazılım sokulmamıza ve bunun kısımlarına bakmamıza izin veriyor. Bu yazılım  kubbeler arasında da ağ kurabilir. Bunun artan bir kullanıcı temeline sahibiz. Ve kubbelere ağ kuruyoruz. Ve kubbeler ve sınıflar arasında ağ kurabiliriz. Biz aslında  Gana’daki Sahra çölüne özgü ilk planetaryum’un yanısıra Kolombiya’daki azınlık mahallerinde ve Kambodya’daki bir lisede yapılmış evren turlarını paylaşıyoruz. Ve Kambodyalılar aslında Hayden gökevini kendi liselerinden kontrol ettiler.

Bu cumartesiden bir imajdır, Aqua uydusu tarafından fotoğrafı çekildi, ama Uniview yazılımı aracılığıyla. Ve böylelikle Dünya’nın kesitini görüyorsunuz. Bu, Nepal. Bu, aslına bakılırsa tam burası, tam buradaki Tibet’teki Lhasa vadisi. Fakat yangınlardan gelen ince dumanı ve Hindistan’ın altındaki Ganj vadisinde benzerlerini görebiliriz. Bu, Nepal ve Tibet.

Ve kapanıştan az önce, sadece üzerinde yaşadığımız bu güzel dünyayı tekrarlamak istiyorum. Burada kiminizin dışarı çıkmada cesur olabildiği karın parçasını görüyoruz. Bu nedenle şimdi, sadece dünyanın ihtiyaç duyduğu şeyin şimdiki çok daha büyük durumda kendimize bakabilme anlayışı ve yuvanın ne olduğunun daha geniş bir anlayışı olduğunu belirtmek istiyorum. Çünkü yuvamız evren ve gerçekte biz evreniz. Onu bizde taşıyoruz. Ve kaynağımızı tüm ölçeklerde bu daha geniş anlayışla görebilmek; benim düşünceme göre nerede olduğumuzu ve evrende kim olduğumuzu anlamada hepimize yardımcı olur.

Teşekkür ederim.

Çeviri : Esin Tezer
Düzenleyen : Hakan Çakmak

Check Also

Bunu anladığınızda Tüm Hayatınız Değişecek – Bruce Lipton