VENÜS RETROSU GÖLGESİNDE EKİM AYINA BAKIŞ

Yaz aylarındaki tutulma ve geri seyirdeki enerjilerinden bir nebze olsun uzaklaşıyorduk ki, Venüs geri seyrine dönmek üzere ağırlaşmaya başladı. 5 Ekim’de Akrep burcunun 10. derecesinde geri seyrine başlayacak ve 16 Kasım’a kadar da bu geri hareketi devam edecek. Lakin 1 Kasım’da yönettiği Terazi burcuna geçiş yapacak ve geri seyrini bitirip yine düz hareketine Terazi burcunun 25. derecesinde başlayacak.

Venüs Akrep burcunda zararlı konumdadır. Yani Venüs’ün temsil ettiği içsel sevgi, sanatsal dışa vurumlar, kendimizi özgün bir şekilde ifade etme gücümüz burada rahat edemez. Hele bu huzursuzluk Retro ile birleşince, içsel karmaşa, ilişkilerde krizler, kendimizi ifade ederken kendi davranış kalıplarımızın dışında sergilediğimiz ve karşı tarafı rahatsız edecek olan ani ve fevri tavırlar bizleri oldukça zor durumlarda bırakabilir.

Venüs’ün geri seyrindeki ilk açısı Kova burcundaki Mars’a kare şeklinde olacağı için; yaşadığımız ikili ilişkilerle kendimizi ait hissettiğimiz toplum ya da aile arasında kalabiliriz. Taraflar karşı karşıya gelebilir, bizi sevdiklerimiz ve ait olduklarımız arasında bir tercih yapmaya itebilir. Özellikle Venüs Retrolarında yaşanan ilişkilerdeki krizler, benliğimizin tutunduğu ve sevgimiz ile aramıza perde olan davranış kalıplarını, benliğimizin törpülenmesi gereken yönlerini bizlere gösterir. Sevgimizi içimize yöneltip, şartlar, kişiler, sözler ve olaylardan bağımsız olarak sevgimizi yansıtmamız gereken zamanlardır. Sürekli tekrarlanan hataların, bizi geçmişin pişmanlık kuyularına iten anıların, korku senaryoları ürettiğimiz gelecek tasvirlerinin zihnimize tutunmaya çalışacağı bu dönemde, ‘Yaratılanı sev, Yaratandan ötürü’ düsturunca sevgimizi karşılıksız, hak edişleri görmeksizin, hataları dev aynasına tutmadan yansıtmak gerekir.

Özellikle 5 Ekim-1 Kasım tarihleri ilişkilerdeki krizleri, eski yaşanmışlıkların pişmanlıkları bizi sıkıştırsa da, Venüs’ün 1 Kasım’da Terazi burcuna geçişi içsel huzursuzluğumuzu bir nebze olsun dindirecek. Yine de geri seyrin biteceği 16 Kasım’a kadar ikili ilişkiler konusunda karar vermek için güzel zaman dilimleri olarak kabul edilmemektedir.

9 Ekim’de Yeni Ay oluşacak. Terazi burcunun 15. derecesinde gerçekleşecek yeni Ay’ın oluştuğu haritada ufukta 10 derece Terazi’nin yükseldiğini görmekteyiz.  Terazi burcu da yine ilişkiler, uyumlanma, ortaklıklar, sanatsal ve görsel dışa vurumlar konularıyla bağlantılıdır. Yeni ay enerjisi ile büyüyen duygu ve beşeri zaaflarımız, Venüs geri seyrinin etkisinde iyice kontrol edilemez hale gelmesine sebep olabilir. Bu Yeni Ay her türlü sanatsal faaliyet için ürün vermek adına mayalanma zamanı olmaya müsait. Fakat abartılı duygulara ve tutkularımıza dikkat etmeli, nefsi zaaflarımızın bizi sürükleyeceği pişmanlıklara karşı önlem almalıyız.

Öncü burçlarda meydana gelen Yeni Ay bizleri hareketlenmeye ve sabırsız olmaya itebilir. Yeni Ay’ın ilk açısı (Jenerasyon gezegeni Plüton açısını saymazsak) Merkür’le kavuşum ve bu buluşma yine Terazi burcunda ve anaretik derecede. Yükselenin ve Yeni Ay’ın oluştuğu Terazi burcunun yöneticisi olan Venüs’ün haritanın ikinci evinde ve Akrep’te Retro olması, maddi konularda krizlerin, özellikle eşler ve aile arasında fikir ayrılıklarının, harcamalar konusunda anlaşmazlıkların olabileceğini göstermekte. Bu dönemde gereksiz ev dekorasyonu, kişisel ve bakım ürünlerine harcamalar yapmamız da mümkün. ‘Gerçekten ihtiyacım var mı?’ diye kendimize sormadan alıveriş yapmamakta fayda var.

10 Ekim’de Akrep burcuna geçiş yapacak olan Merkür bize ‘Daha az konuş, daha fazla düşün’ mesajı veriyor. Bu pozisyon olayların farklı bakış açılarını yakalama, Manevi/tasavvufi konulara eğilim, eleştirel olma, derinlere inme adına motivasyon sağlayacaktır. Bu dönem tefekkür açısından verimli olmaya müsait bir zaman dilimini işaret etmektedir. Özelikle 11 Ekim’de iki uğurlu (Venüs ve Jüpiter) arasında kalan Akrep burcundaki Ay manevi konular açısından olumlu etkiler taşıyor.

24 Ekim’de gerçekleşecek olan Dolunay ise keskin ve geri dönüşü zor olan olayların içsel dünyamızdaki huzursuzluklarını açığa çıkaracak bir yerleşimde. 6 ve 12. evler aksında oluşacak Boğa dolunayı, sahip olduklarımız ve olamadıklarımız ya da elimizden çıkanlar yüzünden eski defterleri açtıracak ve duygusal dünyamıza gelgitlere sebep olacak nitelikte. Boğa burcunda yücelen ve sabitlik, dinginlik, keyif enerjisi taşıyan Ay, huzursuzluk ve ani değişimler gezegeni Uranüs ile kavuşumdayken, Güneş Venüs’ü yanına alarak içsel ve duygusal krizler burcu olan Akrep’te yerleşmiş durumda. Bozulan rahatımıza odaklanmak yerine kriz içindeki fırsatı görebilen için  ‘Kendi var olan imkanlarımız ve değerlerimize tutunmak yerine krizleri fırsata dönüştür’ mesajı veriyor.

Yeni Ayın oluşmasının hemen akabinde, 10 Ekim’de Safer ayına giriş yapacağız. Safer ayı kimilerince uğursuz bir ay olarak nitelendirilir. Oysa ki Resulullah Efendimiz asm “Eşyada uğursuzluk yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur” buyurmaktadır. Cahiliye dönemi insanlarının bir takım batıl inanışları nedeniyle bu ay için uğursuz yakıştırması yapılmıştır ancak, Efendimiz asm bunu sürdürmekten ve herhangi bir şeyi/vakti uğursuz saymaktan bizleri sakındırarak “İslam’da taşe’üm (uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur, en iyisi tefe’üldür (iyiye yormadır).” buyurmuştur. İnancımıza göre vakit kötü addedilemez. Kötülük insanın herhangi bir vakitte yaptığı eylem neticesinde ortaya çıkar.

Safer ayıyla ilgili rivayetlere göre bu ayda çok sayıda bela 1. kat semaya indirilir ancak bu bir uğursuzluk sebebi değildir. Nasıl ki yaz mevsiminde Güneş ışınlarının dik gelmesi nedeniyle sebep olabileceği etkilere karşı dikkatli olmamız için uyarılıyorsak, Safer ayında 1. kat semaya indirilerek daha çok yakınlaştırılan bela ve musibetlere karşı da bu anlamda uyarılırız.

Kur’an-ı Kerim’de geçen ‘sema’ kelimesi gökyüzü anlamına geldiği gibi aynı zamanda insan için bilinç mertebesi anlamını taşır. 1. kat semanın, bir diğer ifadeyle Nefsi Emmare bilincinin makam sahibi Hz Âdem’dir. Hz Âdem’in lakabı ise ‘Safiyullah’tır.  Hz Muhammed asm Efendimizin sıfatlarından olan Mustafa kelimesinin de kökeni olan s-f-y kelimesi Safiyullah şeklinde kullanıldığında “Allah’ın seçtiği, seçkin kıldığı, saf, temiz kul” anlamına gelir.

Konuyu bu bilgiler ışığında ele alırsak, Safer ayı Emmare olan nefsi/bilinci harekete geçirecek güçlü etkilerle gelir. Kişi nefsine uymayıp her zaman olması gerektiği gibi Allah cc ve Resulünün buyruğuna göre hareket ederse, kötülüğü emreden nefsin isteklerinden uzak durursa bilinci saflaşır. Böylelikle “Kad efleha men zekkâhâ/Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.” ayetinde işaret edilen arınmaya ulaşarak Hz Adem’in temsil ettiği Safiyullah boyutuna geçiş yapabilir. Bu bağlamda, Efendimiz’in asm Safer ayında “Allah’ım! Safer ayının girişini bize mübarek eyle, hayır ve zaferle bu ayı bize tamamlat!” şeklinde yapmış olduğu dua, nefsle girişilecek bu mücadeleyle alakalı olarak tefekkür edilirse manası daha iyi idrak edilecektir.

Hasılı kelam; “Saferu’l-Hayr” olarak da adlandırılan ve 9 Kasım’da sona erecek olan bu mübarek ayda, yapılması tavsiye edilen her biri birbirinden kıymetli ibadet ve dualara, korunma ve ilahi yardım tecellisi niyetiyle yönelmeli, uğursuzluk algısından kaçınmalıdır. Maneviyat büyüklerimiz bu ay için sadaka vermeyi düstur edinmişler. Onların izinden gitmeyi gönül rotası haline getirenler için bu da uygulanabilecek ahsen bir davranıştır.

Astrolog
Şükran Ay Bakacak & Şükran Öztürk

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu