11 Ağustos Aslan Burcunda Güneş Tutulması

Gerçek şu ki; insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumlarını değiştirmez.” (Rad/11)

11 Ağustos Cumartesi günü Türkiye saati ile 12.47’de kısmi Güneş Tutulması meydana gelecek. Bu tutulma hem 2018’in hem de ait olduğu Saros serisinin  sonuncusu olması sebebiyle önem arz ediyor. Yaklaşık her 18 yılda bir tekrarlayan bu döngüler benzer temalar içerir. Doğum haritalarımızda da aynı evleri tetikler. Bu döngüler Kuzey ve Güney Ay Düğümleriyle alakalı olduğu için haritamızda doğumumuzdan itibaren 18 yılda bir, bize kadersel tekamülümüzle ilgili hatırlatmalar yapar (18-20, 36-38,54-56, 72-74 yaşları önemli dönemeçlerdir). Farkındalığımız ne kadar yüksekse o oranda bu mesajları görebilir, ruhumuzun gelişimi için gerekli ilahi mesajları alıp değerlendirebiliriz.

Tutulma Kuzey/Doğu Avrupa, Kuzey/Batı Asya, Kuzey Amerika ve Atlantik’te görülecek, Türkiye’de ise görünmeyecektir. Âna göre çıkarılan haritada yükselen burcu Akrep olan tutulma, Aslan burcunda gerçekleşecektir. Geri seyrindeki Merkür kavuşumlu tutulmaya 1. Evde yer alan Akrep burcundaki Jüpiter kare yapıyor. Ayrıca tutulma esnasında Merkür, Mars, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton geri harekette olacak. Klasik astrolojide kendisi iyicil veya kötücül olmayan fakat bulunduğu ev ve konuma göre asaleti yüksek ise uğurlu, değil ise uğursuz olarak  tanımlanan Merkür, tutulma anında geri harekette olmasının yanı sıra hem yanık, hem de bu derecede hiç bir temel asaletinin olmadığı bir yerleşimdedir. Bu konum Merkür’ün olumsuz olarak çalıştığına işaret eder. Merkür’ün temaları şunlardır: Her türlü konuşma, yazı, yolculuk, mantık, anlayış, görüş, ulaşım, fikirleri açıklama şekli, yakın akrabalar, mektuplar, posta, randevular, taşıtlar, reklamcılık, yayımcılık, satış ve halkla ilişkiler. Merkür’ün bu olumsuz yerleşimi bu konularda dikkatli olmamız gereken zamanlardan geçtiğimizi ifade ediyor;

Dilimize sahip olma, düşüncelerimizde olumsuz kalıplardan kaçınma, iletişimsel hataları karşı tedbirli davranma, her türlü resmi evraklarda dikkatli olma ve alım-satım işlerinden bir müddet uzak durmak gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca bildiğimiz ve sahiplendiğimiz, bize ait bilginin hakikat üzerinde bir perde oluşturabileceğini belirtiyor. Benim fikrim ya da benim düşüncem diyerek, olayları okuyup algıladığımız filtreler hakikati gölgeler nitelikte. Ayrıca bunları ulu orta ve düşünmeksizin ifade etmek bize yaşanabilecek iletişim hatalarının, hayatımızın görünür alanında güçlü bir şekilde etki etme gücüne sahip olduğunu belirtiyor. Yaşamadığımız ama savunup sahiplendiğimiz bilgiler bize ders vermek üzere bize yaşatılabilir. Krizler, duygusal travmalar, dönüşüm enerjisi barındıran Akrep yükselen konumu; yine Akrepte yerleşen Jüpiter’in bir büyüteç gibi olayları büyütüp, açının kare olmasının da etkisiyle aşırıya ve abartıya kaçmaya olan temayülümüzü gösteriyor.

Ülkemiz haritasında 2/8 aksını tetikleyen bu tutulmalar ekonomideki kırılmaların bir müddet daha devam edeceğini göstermekte. Ülkemizden gözlenemeyecek olması etkilerini azaltan bir durum. Aslan burcu ülkeleri yöneten lider, kral ve başkanları anlatacağı için özellikle izlendiği ülkelerdeki liderler için zorlu zamanlar, medyada patlak veren skandallar, yönetimsel krizler, muhalefetin eline koz geçmesi olarak yorumlayabiliriz.

Çok fazla gezegenin hala geri harekette olması işlerin yavaşlamasına işaret ediyor. Bu etki sabırsızlığa sebep olabilir.

Aslan burcunun yönetici gezegeni Güneş olduğu için Güneş burada asaletini ve gücünü rahatça sergiler. Ay, ışığını Güneş’ten aldığı için Güneş’in en güçlü olduğu bu burçtaki yerleşiminden dolayı o da güç kazanır. Güneş astrolojide ruhu, Ay ise nefsimizi anlatır. İbni Arabi hazretlerinin Tedbirat adlı eserinde bu durumdan şöyle bahsedilir;

Mesela; Güneş’e ve Ay’a bakarsın. Güneş’i insanın ruhuna, Ay’ı da nefse benzetebilirsin. Çünkü nefsin hem mükemmellik ve hem de eksiklik yönü vardır. Mükemmelliği akıl ve ilim, eksikliği ise cehalet ve şehvet iledir. Ruh ise mükemmel ve sürekli aydınlıktır. Ay ise aslında Güneş’e mukabil olup ondan sürekli aydınlanır.” İbnü’l Arabi, Tedbirat, s.110,111)

Güneş tutulması esnasında Güneş’in ışınlarını Dünya’ya ulaşmasında kesinti oluşması ve bu durumdayken yeni Ay oluşması, nefsimizin karanlık yönlerinin ortaya çıkması adına negatif enerjiler barındırmaktadır. Güneş tutulmaları, Ay yeni Ay evresindeyken Dünya ile Güneş arasına girdiğinde  gerçekleşir. Bu esnada Güneş diski örtülür ve Ay’ın gölgesi yeryüzüne düşer. Manevi alemde bu durum, nefsimize ait menfi özelliklerin Rahmani Nur’un önüne geçmesi olarak yorumlanabilir.

Ruh Güneşi nefsin karanlığıyla örtüldüğünde ortaya çıkan yönümüz, nefsimizin terbiye etmemiz gereken yönüdür. Terbiye demek yok etmek değil kontrol altına almaktır. Diğer bir tabirle insanı binek olarak kullanıp istediğini yaptıran nefsi indirip onu binek haline getirmektir. İslam’da yok etmek yoktur çünkü hiçbir şey yok olmaz sadece dönüşür.

Kainatta ikili sistem geçerlidir. Bu nedenle her şey zıddıyla bilinebilir. Aydınlığı yani Güneşle temsil edilen Ruhu anlayabilmek için de nefsin karanlığı gereklidir. Böylelikle insan ne kadar hal değiştirmeye müsait bir kalbi olduğunu, zaaflarını, ihtiyaç ve arzuları fütursuzca kullandığında nasıl da insanlıktan çıktığını anlayabilir. Bu anlayış ise kendini bilmeye ve “Kendini bilen Rabbini bilir” sırrına ermeye bir vesile olur.

Nefsin karanlık yönünü en iyi anlama yöntemlerinden biri belki de kendimize şu soruyu sormaktır: Kanun olmasa, Allah korkusu olmasa nasıl biri olurduk? Yine aydınlık tarafta kalabilir miydik? Aziz Mahmud Hüdai hazretlerini hocası Üftade hazretlerinin katında en kıymetli öğrenci yapan sırrı hatırlayalım burada. Bütün öğrencilerine birer kuş verip, kimsenin görmediği bir yerde kesmelerini ister. Hepsi görevi yerine getirir, Hüdai hazretleri hariç. Kesememiştir çünkü Allah cc her yerdedir ve O her şeyi görmektedir.

İşte kimselerin görmediği yerde kendimizle baş başayken ortaya çıkan yanımız, nefsimizin karanlık tarafının Rahmani Nur’u perdeleyen yönüdür.

Burada da takılıp kalmamak gerek. Çünkü fıtratımız böyle yaratılmıştır. İhsan Fazlıoğlu üstadın dediği gibi: “Eylerken yanlış yapmaktan korkma; yanlış doğruya giden yolda kısmî doğrulardır; bu nedenle yanlış-lar, nihâî doğrunun mütemmim (tamamlayıcı) parçalarıdır.” “İrfânî bir deyişle, hâlis bir niyet ile çıktığın yolda yaptığın yanlışlar doğruna azık olur…”

Bundan sonrası artık kişinin ışığı mı karanlığı mı besleyeceğiyle alakalıdır. Hangisini beslerse hayatını ona göre şekillenecektir. Güneş ve Ay tutulmaları neticesinde bizde ve çevremizde olup biten her şey, nefsimizi tanıma bakımından önemli olaylardır. Hangi burçta gerçekleşmişse o burçtan aldığımız tesiri daha iyi anlamamızı sağlar.

Aslan burcunda gerçekleşecek olan bu defaki tutulmanın etkileri, Aslan burcunun olumsuz özellikleri olan ego, benlik, kibir, tek başına olmak ihtiyacı, başkalarının duygusal ve maddi ihtiyaçlarına duyarsız kalma, kusurlarımızı kabul etmeme, gurura kapılma, üstünlük taslamak gibi nefsani perdelerin bu dönemde açığa çıkması şeklinde görülebilir.

Bu tutulma Ay burcu, yükseleni ve Güneş burcu Aslan olanlar başta olmak üzere üçgen açı ile etkilediği Yaylar ve Koçlarda  daha olumlu olmak suretiyle, altmışlık açı yapacağı Terazi ve ikizler burcunu yine olumlu başlangıçlar yönünden etkileyecektir. Venüs de Terazi burcunda olduğu için olumlu etkiyi artıracaktır. Karşıt açı yaptığı ve Güney Ay Düğümü ile birlikte geri seyrinde olan Mars’ın olumsuz enerjilerini akıttığı Kova burçları ve kare açı yaptığı diğer iki sabit burç Akrep ve Boğalar ise hayatlarındaki değişime direnmemeleri ve biten enerjilere yol vermek durumunda kalacakları ile yüzleşmeleri gerekiyor.

Son olarak; adetimiz olduğu üzere sünnet olan 2 rekatlık tutulma namazını ve sadaka vermeyi hatırlatarak yazımızı sırlayalım. Salavat, dua ve zikirlerle de vakti daha çok değerlendirebiliriz.

Ânın hayrından istifade etmek, şerrinden korunabilmek duasıyla…

Astrolog
Şükran Ay Bakacak & Şükran Öztürk

Check Also

Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu